İnsanlığın önündeki sorunlar karşısında, devlet ekonomiye giderek daha sık müdahale ediyor. Vatandaşlar, “bireysel çıkara”, “serbest piyasaya” öncelik veren “serbest piyasanın”aslında bir düzenleyici değil, istikrarsızlık kaynağı olduğunu giderek daha iyi görüyorlar. Uygarlık karşısında, şimdi yalnızca üç seçenek var:
1) Totaliter/yeni-faşist rejimler.
2) Emekçi sınıfların, tüm ezilenlerin çıkarlarını temsil etmeye kararlı, “kapitalizmi aşan” bir yönde evrilmeye açık bir klasik/gerçek “sosyal demokrasi”.
3) Bu iki seçenekten birine tutunamayan uygarlığın, “karanlık çağlara” benzer biçimler sergilemeye başlaması.
SÜREKLİ OHAL
Bugün insanlığın, farklı parçalarını, farklı düzeyde de olsa, tümünü etkileyen büyük sorunlar var. Bu sorunların başında küresel ısınma/iklim krizi geliyordu; yanına pandemi(virüslerin tehditleri) eklendi. Bunlara “enerji krizi”, yapay zekânın denetimi gibi başka sorunları da ekleyebiliriz. Bu sorunların çözümlerine ilişkin gündeme gelen önerileri de toplumlarda uzlaşmalara izin veren ortak değerler sistemindeki (simgesel evrenindeki) parçalanma eğilimiyle birlikte düşünmek gerekiyor.
(...)
No comments:
Post a Comment