Bilmem dikkat ettiniz mi? Orhan Pamuk Nobel edebiyat ödülünü alınca, “dünya alem sevindi”. Orhan Pamuğun kimliği, romanlarının edebi özellikleri bir yana, The Guardian, The Nation, Le Monde gibi sosyal demokrat eğilimli yayın organları yanı sıra, Wall Street Journal, The Times, Le Figaro gibi muhafazakar gazeteler de hatta, Financial Times’da yazan The Weekly Standard’ın editörlerinden Christopher Caldwell gibi neo-con yazarlara kadar çok geniş bir kesim tarafından alkışlanması ilginç değil mi? Türkiye’de de muhafazakar, hatta siyasi İslam kesim ile sol liberal kesim birlikte alkışladı Orhan Pamuk’un başarısını.
Bu başlı başına sorgulanması gereken ilginç bir durum değil mi? Nasıl oluyor da bir yazar hem de “public entellectual” (kamusal yazar) sıfatına aday bir yazar, bu kadar geniş bir siyasi yelpaze içinde kabul görebiliyor? Yoksa aslında bu yelpaze o kadar da geniş değil mi? Sol liberallerle, neo-conlar arasındaki uzaklık sanılandan daha mı kısa?
No comments:
Post a Comment