Bu ayetullahların itikadının temelinde “rasyonel beklentiler” dogması yatar. Bu dogmaya göre insan ekonomik çıkarlarını bilir, onlarla uyumlu rasyonel tercihler yapar.
Bill Clinton başkanlık seçimlerine giderken ünlü olmuş bir söz vardı “It’s economy stupid” (“ekonomidir, ekonomi aptal”... dış politika ya da başka bir şey değil gibi... ). O dogmaya göre seçimleri, ekonomi iyiyse iktidardaki kazanır, kötüyse muhalefetteki... Seçim kampanyasında olumlu ekonomik beklentiler yaratmak çok önemlidir.
Bu ayetullahlar, 2008 finansal krizinin ertesinde “gerçek hayatın”, o zaman FED başkanı Greenspan’ın değimiyle “kafalarındaki ideolojiye (dogmalaraEY) uymadığını fark ettiler.” Bu “uyanış” kısa sürdü, dogma yeniden egemen oldu.
‘Ekonomi değil, aptal!’
Şimdi ABD’de yaşanmakta olanlar karşısında ayetullahların kafası yine karışmış: “Seçmen neden ekonomideki iyileşmeyi görmüyor, rasyonel davranmıyor?”tartışması, New York Times, Financial Times, CNN gibi yayınlarda canlandı.
(...)
‘Ekonomi değilse ne?’
(...)
Karşımızda ilginç bir simetri var: ABD’de ekonomi olumlu sinyaller verirken Biden’ı suçlamaya devam eden, Türkiye’de derin ekonomik krize karşın, bu ekonomiyi bu hale getiren yönetimi desteklemeye devam eden seçmen kesimleri birbirine çok benziyor: ABD’de ve Türkiye’de bu tür seçmenin büyük bir kısmı dini “hakikat rejimi” içinde düşünüyor, yaşıyor.
(...)
Hem rejime hem de neoliberal awyetullahlara karşı, “ya bize dinsiz derlerse”, “ya bize illiberal/devletçi/ popülist filan derlerse” korkusuyla, dinci “hakikat rejimine”, liberalizme karşı kültürel mücadeleden kaçtıkça bu durumun içinden çıkılamaz.
No comments:
Post a Comment