ABD’de Demokratlar seçim yenilgisinin nedenlerini araştırıyor. Sınıftan kopmak, “Wokizm” (“woke” savları savunmak) önde gelen nedenler arasında. Demokratlar, son yıllarda iyice sağa kayan sosyal medya platformlarının, basın ve TV kanallarının etkisine cevap verecek güçlü platformlardan yoksun olduklarına da dikkat çekiyorlar. Ancak, “Eğer yoksun olmasalardı bu platformlarda ne anlatacaklardı” sorusu varlığını koruyor.
İŞÇİ SINIFI AMA...
Bu da sınıftan “kopmuş olmak” konusuna bağlanıyor. “Sınıftan kopmuş olmak”doğru bir saptama. Ancak, işçi sınıfının farklı kesimlerinin farklı beklentiler içinde olması gibi bir sorun da var. Örneğin, sermaye krize uyum sağlamaya çalışırken bir yıkım yaşayan sektörlerde işçiler bir nostalji ve savunma, var olanı koruma arzusu, gibi muhafazakâr eğilimler geliştiriyorlar.
‘KOMÜNİZM’ YOK ‘WOKE’ VERELİM
Demokratlar, sonuçta yüzde 48+ oy almış olmalarına karşın seçim kampanyası boyunca “woke” söylemde çok ileri giderek halktan koptuklarını düşünüyorlar. Bu düşünce, woke’u bir “ideolojik virüs” olarak gören Elon Musk ve tüm faşist hareketin seçimlerin hemen ertesinde hızla yükseltmeye başladığı “anti-woke dalgayla” buluşuyor.
(...)
“Woke”, toplumdaki ekonomik, siyasi, cinsiyetçi, etnik ayrımcılıkların, adaletsizliklerle, var olan düzeni meşrulaştıran tarih anlatısının içinde gizli emperyalist, ırkçı, hatta soykırımcı geleneklerle mücadele etmeye ilişkin bir deyim. Toplumsal gerçeklik “bir simgesel sistem” olduğu için “wokizm” dilin içinde, bu adaletsizlikleri, emperyalist ırkçı gelenekleri sürdüren söylemler ve kavramlar konusunda özellikle duyarlı. Bunun sonucu “wokism” sık sık kimi deyimleri, kavramları, bunları kullananları teşhir ediyor; bunları popüler söylem içinde bastırmaya çalışıyor.
(...)
Anti-woke dalga, wokizmin konuşma özgürlüğünü sınırladığını iddia ediyor. Çünkü faşist hareket, ırkçı, cinsiyetçi, homofobik bir dili, etnik azınlıkları yabancıları hedef alan şakaları, bir eleştiriyle, içeriğinin teşhir edilmesi riskiyle karşılaşmadan rahatça yayabilmek istiyor. Sol hareketin bir kısmı da kimlik siyasetinden bıkmış olarak “Ama bu wokizm de çok ileri gitti” diyerek sağcı söyleme katılıyorlar.
Halbuki, bugün wokizmin, haklarını korumaya çalıştığı, cinsiyete, ırklara, milliyetlere, ilişkin farklıklardan kaynaklanan kimi kimlikleri, 1970’lerde işçi sınıfının içindeki farklılıkları yönetebilmek, sınıfı daha iyi bütünleştirebilmek amacıyla sınıf mücadelesi söylemine biz sosyalistler eklemeye başlamıştık.
(...)