Kissinger, Washington Post’taki yazısında, “Ukrayna ile ilgili tüm siyasi tartışmalar karşılıklı pozisyon alma üzerine. Acaba nereye gittiğimizi biliyor muyuz” (06/03) diyordu. Sanırım, “Soğuk Savaş” sonrası dönemden başka bir yere gidiyoruz.
SSCB çöktüğünden bu yana ABD/Avrupa, Rusya’yı önce “bağımlı devlet”, “yeni sömürge” konumuna sokarak kaynaklarına el koymayı denediler; olmayınca bir taraftan çembere almayı, diğer taraftan ilişkileri yumuşak tutmayı amaçlayan bir “stratejik belirsizlik” politikası izlediler. Varşova Paktı üyesi SSCB uydusu ülkeleri, NATO ittifakına, AB blokuna kattılar. Sonra sıra Ukrayna ile, Rusya’nın güvenliğini doğrudan tehdit eden bir aşamaya geldi. Böylece, ABD Harp Akademisi’nden Prof. Nikolas Gvosdev’e göre “stratejik belirsizlik” politikası da tükendi (National Interest, 04/03). Soğuk Savaş döneminin önemli Rusya uzmanlarından, diplomat George Kennan’ın 1990’larda NATO genişlemeye başlarken dillendirdiği “Bu bir soğuk savaşa yol açar... Ruslar yavaş yavaş, ama düşmanca bir tepki geliştirecekler” korkusunun gerçekleştiği noktaya geldik. Sanırım burada durmak da mümkün olmayacak!
Tırmanma ve ‘machtpolitik’
Yazının devamını okumak şçşn "tık"layınız
No comments:
Post a Comment