Gezi “olayı”ndan bu yana yaklaşık üç aydır, “Şimdi ne olacak” sorusu gündemden kalkmadı, Gezi “olayı”nı yaşayan, “olay”dan yeni insanlar olarak çıkanlar, “Şimdi ne yapmamız gerekiyor” sorusuna cevap arıyorlar. Ben de Gezi “olayı”nı içinde değil, dışından izlemiş biri olarak, üzerinde, bu deneyim eksikliğinin zaaflarını “pratiğin teoriden daha onurlu” olduğunu unutmadan düşünmeye, bende yarattığı duygusal etkiler, sorular bağlamında tartışmaya katılmaya çalışıyorum.
Yazılı kaynaklardan, katıldığım toplantılardan edindiğim izlenimler bana “Ne oldu” ve “Ne yapacağız” sorularının
öncelik kazandığını ama özellikle ikincisinin, tatmin edici cevaplar
bulmakta zorlandığını söylüyor. Bu sorular üzerinde düşünmeye devam
ederken, Alain Badiou’nun Radical Philosphy dergisinin Eylül/Ekim 2013 sayısında, “The Greek Symptom: Debt, Crisis and the Crisis of the Left” (Yunan Semptomu: Borç, Kriz ve Solun Krizi) sempozyumu bağlamında yayımlanan “Çağdaş İktidarsızlığımız” başlıklı denemesine rastladım. Badiou’nun bu denemedeki yaklaşımını “Gezi” ile
ilgili soruları düşünürken yararlı olacağı inancıyla (kimi
farklılıklarımı saklı tutarak yerim izin verdiği ölçüde) kendi
düşüncelerimle da harmanlayarak aktarmaya çalışacağım. Denemenin metnine
www.radicalphilosophy.com/issues/181 adresinden ulaşabilir, gelecek hafta da kendisiyle tartışma olanağı bulabilirsiniz. Badiou ve Zizek, MonoKL yayınlarının inisiyatifiyle 11-12 Ekim tarihlerinde düzenlenen “Filozoflar İstanbul’da” toplantısına katılacak.
Evrensel ve özgü olanın ‘Gezi’deki diyalektiği
(...)
Yazının devamını okumak için "tık"layınız
No comments:
Post a Comment