Thursday, May 30, 2019

‘Pouvoir’

Ülkede tuhaf işler oluyor. Kimi zaman “absürdistan” diyorum ama, daha ciddi bir yaklaşım gerekli.

Depresyona doğru tuhaf hareketlerKarşımızda tam anlamıyla bir çürüme görüntüsü var...

(...)

Bir an şaşırıp, “popülist ya, halkın, alt sınıfların çıkarlarını korumak içinsermaye mantığının dışına çıkıyor da ondan” desek... O da değil: İsraf, yolsuzluk, ekonomik soygun haberleri, dudak uçuklatıyor. Peki öyleyse bu tuhaflıkların arkasında hangi çıkarların mantığı var? 

(...)

Monday, May 27, 2019

‘İki ucundan yanıyor’

Hayır, bu kez AKP rejiminden, si­yasal İslamın iktidarından söz etmeyeceğim. Çok daha önemli bir konu var: Uygarlık! Daha doğrusu kapitalist uygarlık.
Mumun bir ucunda doğa öbür ucunda teknoloji var. Kapitalizmin doğa üzerin­deki etkileri küresel ısınma ve iklim krizi, toplumsal çelişkileri ve savaşları besliyor. Kapitalizm teknolojik gelişmeleri hızlandı­rırken, hegemonya rekabetini artırıyor. Bu iki eğilimin bir noktada kesişerek, küresel çapta büyük bir felakete yol açmayacağı­nı söylemek olanaklı değil. Ancak bir şey kesin: Geriye dönüş yok! Örneğin, son 50 yılda Çad Gölü’nün yarısı kurudu, Arktik buzlar eriyor. Çin, büyük bir güç olarak yükseldi, ABD’nin ticari ve teknolojik üs­tünlüğünü tehdit ediyor.

İklim krizi, savaşlar ve diğer kötülükler
(...)

Thursday, May 23, 2019

Merkez çoktan çöktü

Ahmet Hakan’ın, İmamoğlu karşısında düştüğü zavallı durum salt bireysel bir omurga zayıflığı sorunundan kaynaklanmıyor, aslında günümüzün önemli bir gerçeğini yansıtıyor. 

Siyasette “tarafsız bölge”, hiçbir yerde, hiçbir zaman olmamıştı, kocaman bir yalandı. Toplum içindeki çelişkilerin yumuşak, kültürel ortamın homojenlik taklidi yapmayı başarabildiği siyasi coğrafyalarda bu yalan, liberal fantezilerin arkasına gizlenebiliyordu. Kapitalizmin yapısal krizinden kaynaklanan bir seri siyasi, jeopolitik, kültürel, hatta kimlik krizleri zamanla liberal fantezileri çökertti, yalanı gözler önüne serdi.

(...)

Yazının devamını okumak için tıklayınız

Monday, May 20, 2019

Dönülmez akşamın ufkunda...

Yerel seçimlerden bir gün önce, yazdığım pazartesi yazısında, “şimdi ülkenin derin bir ekonomik kriz ve jeopolitik belirsizlikler altına yaşanacak bir ‘orta döneme’ girdiği söylenebilir. Bu ‘orta dönemde’ AKP... Siyasal İslamın çıkmazını aşacak biçimde değiştirmek için çabaladıkça devletin totaliter (hatta faşist) özellikleri daha da güçlenecektir” diyordum.
Bu yerel seçimlere doğru bu “orta dönem” şekillenirken. Siyasal İslam açısından, “mum iki ucundan birden yanıyordu”: Hem paylaşılan pasta küçülüyor hem de parti/hareket içinde çatlak sesler, 17 yıllık kazanımları kaybetme korkusuyla gittikçe yükseliyordu-liderin becerisine olan inanç sarsılıyordu.
YSK’nin aynı zarftan çıkan dört seçenekten birini iptal eden kararı, muhalefet liderine linç girişimi, iki muhalif gazeteciyi hastanelik eden saldırılar, “yandaşmedya”nın yandaşlık düzeyinde başlayan kırılma, “Her şey çok güzel olacak” sloganının yarattığı panik, Öcalan’ın yeniden anımsanması, nihayet TÜSİAD’ın eleştirileri, siyasal İslamın AKP’de temsil edilen iktidarının, “dönülmez akşamın ufkuna” geldiğini gösteriyor.

Üçü gitti, biri kaldı
Siyasal İslamın AKP’de temsil edilen iktidarı hiç bu kadar zayıflamamıştı. 

(...)

Thursday, May 16, 2019

‘Her şey çok güzel olacak!?’

Bu slogan çok tuttu. O kadar ki, AKP liderliğinde davranış bozukluğu yaratmaya başladı. Ancak, bize düşen “zamanın ruhu” gibi şekillenmeye başlayan her şey karşında eleştirel mesafeyi koruyarak düşünmek, bu düşünceleri, birçok arkadaşımızın salı günü de, Ali Sirmen’in yaptığı gibi toplumla paylaşmaktır: Bu slogan güzeldir ama oldukça da sorunludur.

Azıcık teori...
Önce kısa bir not: “Yapmak” özneyi etkinleştiren, süreci onun yaratıcı eylemine tabi kılan bir duruma işaret eder. “Olmak” ise kendiliğindenlik, edilgenlik, pasif izleme anlamlarını içerir. “Siz oy verince... olacak!” 

(...)

Monday, May 13, 2019

Dinozorun kuyruğu

Dinozor can çekişirken, kuyruğuyla etrafını yıkıp dökermiş. Hayır, hegemonyası çökmekte olan siyasal İslamın elinden kaçmakta olanı tutmaya çalışırken sergilediği fiziki ve simgesel şiddetin ülkede yarattığı “beka sorununa” değinmeyeceğim.
Daha çok, hegemonyasının çöküş sürecine adapte olamayan ABD yönetiminin, Trump döneminde devreye sokmaya başladığı, ekonomik ve siyasi politikaların gündeme getirdiği felaket senaryolarını düşünüyorum.

Bir kez kırıldı mı...
Bir merkez altında kurulan hegemonya bir kez kırıldı mı,

(...)

Thursday, May 09, 2019

Absürd ve komik

YSK kararı, “muhalefetin, ‘peki olur bir kez daha deneriz” tavrı, absürt. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı ‘Prof. Dr.’ Bilmem kimin karar demokrasimizin bir zaferidir” açıklaması komik. Böyle durumlarda aklıma hep Samuel Beckett’in Endgame (Oyunun Sonu) ve Aziz Nesin’in Ah Biz Eşekleryapıtları gelir.

(...)

Yazının devamını okumak için tıklayınız

Monday, May 06, 2019

Venezüella’da bir trajik-komedi

Venezüella’da bir darbe girişimi daha “bang” diye parladı, “fıss” diye söndü. 
Kendini geçici devlet başkanı ilan eden Juan Guaido yine, halkı isyana, orduyu darbe yapmaya çağırdı. Muhalefetin ev hapsindeki lideri, Lopez serbest kalarak “harekete” katıldı, bazı orta düzey subaylar, olaydan habersiz erleri peşlerine takarak bir “hareket” başlattı, gizli servisin başı General Figuero harekete” katıldı. Bu sırada: 
Trump’ın güvenlik danışmanı Bolton: 54 ülke Guaideo’yu tanıdığı için darbesayılmaz”. 
ABD Dışişleri Bakanı PompeoMaduro uçağa binip kaçmak üzere”…gerekirse askeri müdahale; Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov’u arayıp “siz karışmayın”… 
Lavrov: anlatıkları gerçeküstü bir hikâye gibi”. 
Cuma günü, Guaido hâlâ sokaklardaydı, Lopez, İspanya Konsolosluğu’na sığınmıştı, Gen. Figuero’yu gören yoktu. Bunlar işin komedi tarafı.
Trajik olan ise derin ekonomik kriz bir insanı felakete dönüştü. Daha çok emekçilerin, yoksul halkın yararlandığı sağlık hizmetlerindeki ilaç, malzeme kıtlığı can kaybına yol açıyor. Dükkânlarda besin stokları hızla eriyor, açlık yayılıyor, komşu ülkelere göç devam ediyor. 
Bunların faturasını, “Bolivarcı” (isim bulmakta zorlanıyorum) rejimi devirmek isteyen Venezüella burjuvazisini, toprak sahiplerini desteklemek için ABD’nin uygulamaya koyduğu yaptırımlara, Guaido’yu destekleyen ülkeleri düşünerek, “emperyalizme” çıkarmak olanaklı. Ancak, yeterli değil! 


(...)

yazının ntamamını okumak için tıklayınız

Thursday, May 02, 2019

Küresel terörizm - ‘Vilayet-i Türkiye’

IŞİD liderinin, tam da dünyada terörist saldırıların yeniden artmaya başladığı bir dönemde yayımlanan video mesajı Trump yönetiminin “IŞİD bitti” iddiasını kesin bir biçimde yalanlıyor. IŞİD liderinin bu video mesajında Türkiye’yi bir IŞİD vilayeti olarak tanımlaması da ayrıca üzerinde önemle durulması gereken bir gelişme.

Küresel çapta terör ve bir kısırdöngüKüresel Terörizm Veri Tabanı”, 2010- 2014 arasında hızla artan terörist saldırılarının, saldırılarda ölenlerin sayısında 2014 yılından 2017 yılına kadar belirgin bir gerileme olduğunu gösteriyor. Ne yazık ki 2018 yılı için veriler KTVT’de yok. Ancak, çeşitli yayınlarda, birçok yorumcu bu yılın başında, “gerileme 2019 yılında da devam edecek mi” diye soruyorlardı. Ne yazık ki, bu yıl bir yeniden tırmanma eğiliminin şekillenmeye başladığını düşünmek olanaklı. 

(...)