Monday, April 28, 2014

Filistin’de Birlik ve Barış Süreçleri İç İçe

Hamas’la Filistin Kurtuluş Örgütü geçen hafta çarşamba günü imzaladıkları anlaşmayla, İsrail ile görüşmeleri sürdürecek bir birleşik yönetim oluşturma yolunda önemli bir adım attılar. Filistin halkını tek bir yönetim altında birleştirmeyi amaçlayan, barış görüşmelerinde de belirsizliği azaltabilecek bu gelişme, İsrail ve ABD yönetimlerinde panik yaratmışa benziyor. ABD yönetimi düş kırıklığına uğradıklarını” açıkladı. İsrail Başbakanı Netanyahu, Filistin Yönetimi Hamas’la mı barış yapacak yoksa İsrail ile mi” dedi “Barış görüşmelerini” askıya aldı.

Hamas’ın faydaları 

(...)

Monday, April 21, 2014

‘Kapitalizm İyi, Kapitalistler Kötü’

Mali kriz, “Büyük Durgunluk”, neo-liberal modelin tükendiğini gösterdi. Yeni bir model arayışı, bir belirsizlik, ekonomi politikası tartışmalarının merkezine oturdu. Beş yıl önce “Büyük Durgunluk” başlarken, Reinhart & Rogoff (This Time is Different, 2009) büyük yankı uyandırmıştı.

Dünyanın hemen yer yerinde kitleler, düzene yönelik öfkelerini protesto eylemleriyle dile getirmeye, kapitalizme yönelik bir tepkinin yeniden tarih sahnesine çıkma olasılığını yaratmaya başlayınca, dikkatler “gelir dağılımı”, “zengin-yoksul” ikilemi üzerinde yoğunlaştı. Thomas Piketty’nin pazartesi yazımda kısaca değindiğim “21. Yüzyılda Sermaye” başlıklı çalışmasının büyük yankı uyandırmasının nedeni bu.

Hafta içinde, “hak ettiği değerlendirmeyi” yapabilmek için Piketty’nin kitabı üzerine yazılanları okudum (Krugman, Martin Wolf, Will Hutton, Branko Milanovich, James K. Galbraighy, Michael Roberts, The Economist, Jacobin, Monthly Review) kitabın orasını burasını kurcaladım; sonunda, Piketty’nin bu kadar yankı uyandıran kitabının aslında birkaç paragrafta kolaylıkla özetlenebileceğini düşündüm, “yankı” sözcüğü de aklıma Lenin’in, “gereğinden fazla boş bir fıçı gibi ses çıkarıyor” ifadesini getirdi. 

Yazının devamını okumak için "tık"layınız 

Monday, April 14, 2014

Bir Dönüşümün Eşiğinde -I

Son yıllarda dünyanın saygın kurumlarının yayımladığı bilimsel araştırmalar, kapitalist uygarlığın bir dönüşümün eşiğinde olduğunu düşündürüyor. 

Geçen haftalarda, pazartesi ve çarşamba yazılarımda sizlere biri uygarlığın geleceği, diğeri küresel ısınma ve iklim değişikliği üzerine iki önemli, birbiriyle yakından ilgili araştırmanın çok kritik bulgularını aktardım. Bu kez, dünya ticaret kalıplarında geçen 10 yılda hızlanan değişime ilişkin, adeta yukarıdaki iki raporun çizmeye başladığı resmi tamamlayan bir üçüncü çalışmadan söz etmek istiyorum.


Yazının devamini okumak için tıklayınız

Monday, April 07, 2014

Geçen Haftanın En Önemli Olayı

Bence, geçen haftanın en önemli olayı, Birleşmiş Milletler Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli’nin (HAİDP) yayımladığı rapordu. Rapor, yıllardır konuşulan küresel iklim krizinin açlığasu baskınlarına, orman yangınlarına,salgın hastalıklara ve hatta savaşlara yol açan etkileriyle birlikte artık kapıya dayandığını belgeliyor.

Yarın değil, şimdi 
Yakın zaman kadar küresel iklim krizi, “gelecekte”, yüzyılın sonuna doğru gerçekleşecek bir şey olarak tartışılıyordu: Önlem alınmazsa şunlar olacak, bunlar olacak filan... Birleşmiş Miletler, ilk ilkim değişikliği raporunu 1990’da yayımladı. O günden bu yana yayımlanan raporların tonu, “uluslararası topluluk”, G-20 grubu BM üyeleri, “büyük güçler”, devletler alınması gereken önlemlerde anlaşamadıkları, anlaşsalar bile uygulamadıkları için gittikçe kötümserleşti. 

(...)