İngiltere’de perşembe günü yapılan genel seçimlerde İşçi Partisi mecliste çok sağlam bir çoğunluk oluşturdu. Kesintisiz 14 yıldır ülkeyi yöneten Muhafazakâr Parti (Toriler) adeta çöktü; sağ kanadının ağır toplarından Jacob Rees-Mogg, partinin önceki lideri ve Başbakan Liz Truss, potansiyel başkan adaylarından Penny Mordent olmak üzere 13 bakan yeniden seçilemediler.
Muhafazakâr gazeteler bile “tarihsel zafer” gibi başlıkları attılar. Gerçekteyse siyasetin zemini İngiltere’de bir faşist partiyi de içine alarak sağa kaymaya devam ediyor.
MANŞETLERİN ARKASINDAKİ RESİM
Büyük sermaye, Murdoch medyası ve kimi analistlere göre “güvenlik bürokrasisi” tercihini Starmer’dan yana yapmıştı. Seçim kampanyası boyunca ana akım medyada, “Torilerin çöküşü”, “Richi Sunak’ınbeceriksizliği” gibi temaları işlendi; Boris Johnson’ın yalancılığı, Liz Truss’ın acayipliği anımsatıldı. Medya, Starmer’ın aslında, bir gün bir şeyi ertesi gün başka bir şeyi kolaylıkla savunabildiğini, hatta “Corbyn benim arkadaşımdır” sözünü bile kolaylıkla inkâr edebildiğini, o ciddi görünüşün altında Boris gibi bir seri yalancının saklandığını görmek istemedi.
Aslına bakarsanız, ortada öyle büyük bir zafer de yok.
(...)
No comments:
Post a Comment