İroni çok açık: AKP liderliği Osmanlı Devleti’nin mirasçısı olma iddiasıyla Cumhuriyeti kapatılacak bir “parantez” olarak görüyor. Aynı liderlik, Osmanlının yıkılmasında, yıkanlarla işbirliği yaparak önemli rol oynayan Suudi klanının başına, Devlet Nişanı takıyor. AKP, Osmanlı geleneğine sadık kalarak yanlış ata oynuyor...
Tarihsel zeminin üç ayağı
Suudi Krallığı, Osmanlı İmparatorluğu yıkılırken dönemin hegemonyacı
gücü İngiltere’nin emperyalist politikalarının vesayeti altında kuruldu.
İkinci Dünya Savaşı ertesinde İngiltere, Suudi portföyünü hegemonyacı
güce, ABD’ye devretti. Suudi Krallığı, Batı merkezli kapitalist dünya
ekonomisinin, hidrokarbon enerjisine dayalı Fordist sermaye birikim
rejiminin jeopolitik mimarisine ait bir yapılanmadır. Suudi Krallığı,
Suudi klanıyla, radikal İslamcı Vahhabi hareketinin, ilişkisinin 1933’te
krallığın temelini oluşturan ittifaka dönüşmesiyle kuruldu. Vahhabi ulema, Suudi ailesinin iktidarını meşrulaştırdı; Suudi ailesi de Vahhabi ulemanın, dini bilginin, üretme ve yeniden üretme araçlarının tekelini elinde tutmasını sağladı. Suudi Krallığı hidrokarbon çıkarmadan kaynaklanan toprak rantını, rafine edilmesinden kaynaklanan artık değeri paylaşan iki sınıf/tabakanın egemenliğine dayanıyor.
ABD
hegemonyası da, dünya ekonomisinde enerji kaynaklarının üretimini ve
erişimini güvenceye almak, bölgedeki solcu ulusalcı akımları bastırmakta
kullanmak amacıyla Suudi- ulema ittifakının iktidarını koruyordu.
Dağılırken…
Bu tarihsel zemin artık ortadan kalkıyor. (...)
Yazının devamını okumak için tıklayınız
No comments:
Post a Comment