Sunday, October 01, 2006

Manyak şapkacının çay partisinde…

Associated Press’in aktardığına göre, Irak’ın Anbar bölgesindeki ABD komutanı, Albay Sean B. MacFarland, “direnişçiler ABD güçleri Irak'ı terk etmeden yenilemezler” demiş. Direnişçiler de ABD güçlerinin Irak’ı terk etmesini istiyor, Irak halkının da %70’i ABD’nin hemen gitmesinden yana. ABD halkının yalnızca %20’si Irak savasını destekliyor… Sorun ne anlamıyorum hepsi anlaşıyorlar…

Diğer taraftan, 16 Amerikan İstihbarat örgütünün ortak hazırladığı istihbarat değerlendirmesi, Irak savasının “terörizm sorununu ağırlaştırdığı sonucuna ulaşmış (New York Times). Bush tabii ki, gerçekliği, 16 istihbarat örgütünden daha iyi kavradığı için “bu gibi şeyler söylemek düşmanın propagandasına kanmaktır diyor (The Guardian). Ya ABD istihbarat örgütleri bir boka yaramıyor, haybeden para alıp yan gelip yatıyorlar. Ya da, Bush çoktan kopmuş, kendi iç dünyasında yaşamaya başlamış…

Derken, 1979’lerde Watergate Skandalini ortaya çıkaran iki gazeteciden biri Bob Woodward’in yeni kitabı “State of denial” yayımlandı. Woodward kitapta, Bush yönetimi gerçekleri ABD halkından ve hatta en yakın müttefiki İngiltere'den gizlediğini ( yok yaaa. Bunun için kitap mı yazmak gerekiyordu?) ileri sürüyor. Durum Bush yönetiminin görünmesine izin verdiğinden çok daha vahimmiş Irak’ta. Koalisyon güçleri her 15 dakikada bir saldırıya uğruyorlarmış. Kabaca haftada 800-900 saldırı gerçekleşiyor diyor Woodward.

Marjane Satrapi, Pazar günü The Independent’da yayımlanan bir söyleşide “ Blair’e daha çok kızıyorum. Çünkü Bush aptalın teki. Ama Blair, pislik herif, aklı her şeye eriyor” diyordu…


Muhafazakar dinci kazmalardan Newt Gingrich, hafta içinde CNN’de yaptığı bir konuşmada, ABD yönetimi içinde bir birbiriyle mücadeleye tutuşmuş iki kamp var diyordu. Biri “bu savaş projesi tutmadı, yeniden gözden geçirmek gerekir” diyormuş. Diğeri de “hayır rotayı değiştirmemek gerekir, kazanmadan Irak’tan ayrılamayız… “Muhafazakarların önde gelenlerinden olduğuna göre Gingrich’in saptamaları doğru olsa gerek. Peki ama ne olacak?

Rotayı değiştirmemek gerekir diyen neoconlar, bu gemiyi buz dağına çarpana kadar götürecekler mi?

En güçlü “Buz dağı” adayı belli ki İran, The Century Foundation tarafından yayımlanan son rapora göre… Emekli hava albayı Sam Gardiner, ABD ordusunun en saygın savaş simülasyonu uzmanlarından biri. Raporu o hazırlamış. Gardiner, İran’la ilgili istihbaratta önemli boşluklar olduğuna dikkat çekiyor. Bu zeminde İran’la yapılacak bir savaşın başarılı olma şansının çok düşük, maliyetinin yüksek olduğu sonucuna ulaşan Gardiner “paradoks şu ki, istihbarattaki boşluklar temkinli olmayı gerektirirken, birileri, boşluklar var daha fazla beklemeden saldıralım diyorlar”

Sizi bilmem ama ben Alice gibi harikalar diyarında ve Manyak Şapkacının çay partisinde yaşadığımı düşünmeye başladım… Haksız miyim. Rivayete göre ABD ile TC, PKK sorunu konusunda bir türlü anlaşamıyorlar. ABD sorunu Irak hükümetine havale edip duruyor. Irak hükümetine! Kusura bakmasınlar ama bu hükümet nerede? Böyle bir hükümet var mı? Kuzey Irak’ta gerçekten Talabani veya Barzani mi iktidarda? Başbakan kendini zorla ABD’ye davet ettirdiği müddetçe kimse onu ciddiye almayacak, delikten süpürülmeye aday “şey” olarak görecekler.

No comments: